FOÇAGÜNDEM - İzmir'in Ege kıyısındaki incisi Foça, Antik Çağ'da cesur denizcileriyle ün salmış On İki İyon kentinden biri olan Phokaia'nın üzerinde yükselmektedir. Phokaia'nın zengin tarihi dokusunda, kentin en yüksek noktasında Athena Tapınağı bulunurken, onun hemen kuzey eteğinde, denize nazır bir konumda Anadolu'nun kadim Ana Tanrıçası'na adanmış gizemli bir kutsal alan yer alır: Kybele Açık Hava Tapınağı.
Bu tapınak, yalnızca bir yapı kalıntısı değil, Phokaialıların inanç dünyasını, denizle olan ilişkilerini ve Anadolu'nun binlerce yıllık tanrıça kültüne olan bağlılıklarını yansıtan nadide bir arkeolojik mirastır.
Foça Kybele Açık Hava Tapınağı'nın tarihi, M.Ö. 580 yıllarına kadar uzanır ve bu özelliğiyle kentin Arkaik Dönem'deki görkemli yükselişine tanıklık eder. Kutsal alan, antik limanın girişine yakın, doğal bir kayalık alan üzerine kurulmuştur. Bu konum, tesadüfi değildir.
Liman Girişi: Limanın hemen yanı başında yer alması, özellikle uzun deniz yolculuklarına çıkan veya bu yolculuklardan geri dönen denizciler için burayı bir adak ve şükran merkezi haline getirmiştir.
İki Tanrıça: Tapınak, kentin baş tanrıçası sayılan İyon kökenli Athena Tapınağı'nın hemen alt kısmında yer alır. Bu durum, Phokaia'da hem yerel Anadolu tanrıçası Kybele'ye hem de İyon kültürünün Athena'sına eş zamanlı saygı gösterildiğini, iki kültün yan yana varlığını sürdürdüğünü gösteren önemli bir detaydır.
Kybele Açık Hava Tapınağı, adından da anlaşılacağı gibi, kayaya oyularak oluşturulmuş bir yapıya sahiptir. Antik mimarinin gösterişli tapınaklarının aksine, burası daha samimi ve doğal bir kutsal alan özelliğindedir.
Tapınağın en dikkat çekici unsuru, doğal kayaya oyulmuş olan çeşitli büyüklüklerdeki beş adet niştir (oyuk).
Bu nişlerin içinde, Ana Tanrıça Kybele'nin heykelleri ve kabartmaları bulunuyordu. Bugün heykeller yerinde olmasa da nişlerin varlığı, Kybele'ye yapılan tapınmanın merkezini işaret etmektedir.
Kybele, Anadolu'nun Ana Tanrıçası'dır; doğanın, bereketin, dağların ve vahşi hayvanların hakimi olarak kabul edilir. Phokaia'da bu kadar saygı görmesi, kentin İyon kimliğinin yanında güçlü bir Anadolu kültürü mirası taşıdığının da kanıtıdır.
Tapınak alanında bulunan diğer önemli arkeolojik izler şunlardır:
Kayaya Oyulmuş Adak Havuzu: Tanrıça'ya sunulan sıvı adakların (şarap, süt, su gibi) döküldüğü veya ritüel temizliğin yapıldığı düşünülen bu havuz, dinsel törenlerin bir parçasıydı.
Denizci Fenerleri İçin Nişler: Kayalara oyulmuş küçük nişler, gelen denizcilerin buraya fenus (fener) koyarak Kybele'den kendilerini korumasını dilediklerini göstermektedir. Bu detay, Kybele'nin deniz ticaretinin yoğun olduğu bu kentte, sadece karasal bereketin değil, aynı zamanda deniz yolculuklarının koruyucusu olarak da görüldüğünü ortaya koyar.
Foça Kybele Açık Hava Tapınağı, 1993 yılında Foça'da uzun yıllardır sürdürülen arkeolojik kazılar sırasında yeniden gün yüzüne çıkarılmıştır.
Erken Tarihleme: M.Ö. 580'lere tarihlenmesi, onu Phokaia'daki en eski kült alanlarından biri yapar ve kentin kuruluşundan itibaren Anadolu tanrıçasına verilen önemi gösterir.
Kültürel Etkileşim: Kybele'nin Ana Tanrıça olarak Batı Anadolu'da yaygın olan kültünün, denizci bir İyon kenti olan Phokaia'da bu denli somut bir açık hava tapınağı ile temsil edilmesi, bölgedeki kültürel etkileşimi anlamamız açısından paha biçilmezdir.
Foça Kybele Açık Hava Tapınağı, Antik Phokaia'nın sur duvarları ve Athena Tapınağı ile birlikte gezildiğinde, ziyaretçilere kentin dinsel ve kültürel katmanlarını keşfetme imkanı sunar.