Haber Resmi
FOÇAGÜNDEM

Ekonomik zorluklar ve hayat pahalılığı, günümüz insanını temel ihtiyaçları karşılamakta bile zorlayan bir noktaya getirdi. Market fiyatları arttıkça, birçok aile daha ucuz ürünlere yönelmek zorunda kalıyor. Ancak ucuz ürün arayışı, farkında olmadan çok daha büyük bir tehlikeyi beraberinde getiriyor:

Sağlıksız, sahte ve zehirli gıdalar.

Bugün sofralarımıza gelen birçok ürün, göründüğü kadar masum değil. Süt kullanılmadan yapılan peynirler ve yoğurtlar, kimyasal maddelerle hacmi artırılmış etler, sentetik katkılardan oluşan kıyma benzeri ürünler artık ne yazık ki piyasada sıkça karşımıza çıkıyor. Bu ürünler yalnızca hileli değil, aynı zamanda insan sağlığına ciddi derecede zarar verebilecek içeriklere sahip.

Tarımda Kimyasal Kullanımı: Görünmeyen Tehlike

Sorun yalnızca işlenmiş gıdalarda değil. Meyve ve sebzelerde de benzer bir risk söz konusu. Üreticiler daha hızlı ve daha fazla ürün elde etmek amacıyla yoğun pestisitler, hormonlar ve tarım ilaçları kullanıyor. Hatta bazı ürünlerde pestisit kalıntıları limitlerin onlarca kat üzerinde tespit ediliyor.Bu tarım ilaçlarının bir kısmı bilimsel araştırmalarda kanserojen olarak işaretlendi. İçlerinde en tartışmalı maddelerden biri ise birçok ülkede yasaklanmasına rağmen bazı bölgelerde hâlâ kullanılan glifosat gibi tarım kimyasalları. Bu maddeler yalnızca toprağa değil; suya, hava kalitesine ve insan sağlığına da doğrudan zarar veriyor.Bugün elimize aldığımız parlak, kusursuz görünümlü bir elma ya da domates, aslında görünmez bir risk taşıyor olabilir.

Denetimsizlik SorunuBurada suç yalnızca üreticiye ya da fırsatçılara ait değil. Kamu otoritesinin eksik denetimi, yetersiz yaptırımlar ve takip mekanizmalarının zayıflığı, bu sorunu giderek büyütüyor.Denetim olsa bile çoğu zaman etkisiz; ceza olsa bile caydırıcı değil. Bir işletme hijyen ve sağlık standartlarına aykırı davranmasına rağmen kısa sürede başka bir isimle yeniden faaliyete geçebiliyorsa, burada ciddi bir sistem sorunu vardır.Bu nedenle devlet kurumlarının ve yerel yönetimlerin hem gıda üreticilerini hem de tarım süreçlerini daha şeffaf, sıkı ve bağımsız şekilde denetlemesi artık ertelenemez bir zorunluluktur.

Beslenme ve halk sağlığı uzmanları, son yıllarda giderek artan gıda risklerine karşı ortak bir noktada buluşuyor: 

•  “Gıdanın fiyatı değil, içeriği önemli.” 

•  “Görünüş mükemmelse, doğallık sorgulanmalıdır.” 

•  “Mevsim dışı ürünler her zaman şüphe gerektirir.”Sağlık uzmanları ayrıca işlenmiş gıdalar yerine doğal ürünlere yönelmenin, etiketi okunabilir ürünleri tercih etmenin ve bilinçsiz tüketimden uzak durmanın önemine dikkat çekiyor.

Son Söz: Soru Değişmedi

Bugün ucuz olduğunu düşündüğümüz gıdalar, yarın sağlık sorunları ve tedavi masraflarıyla karşımıza çok daha ağır bir bedel olarak dönebilir. Gıda güvenliği sadece bireysel bir tercih değil; toplumsal bir hak ve sorumluluktur.

Devletlerin denetim görevini yerine getirmesi, üreticilerin etik davranması ve tüketicinin bilinçli olması, aynı zincirin ayrılmaz halkalarıdır

ABUZER TOPAL  I   05.12.2025