Haber Resmi

 

İzmir yine zamla güne başladı. İZBAN’da tam bilet 25 TL’den 30 TL’ye, öğrenci bileti 8 TL’den 10 TL’ye yükseldi. Aylık tam abonman 1.100 TL’yi aştı. Asgari ücretle geçinen bir İzmirliler için bu, gelirinin yaklaşık %15’inin sadece ulaşıma gitmesi demek.

Bu, son 18 ayda beşinci toplu taşıma zammı. Peki neden her seferinde fatura vatandaşa kesiliyor?
 
Liyakatin Yerine Sadakat
 
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, mesleği doktor. 2019–2024 arasında Karşıyaka Belediye Başkanı olarak görev yaptı. Ancak geride bıraktığı tablo parlak değildi.
Karşıyaka’nın borcu 250 milyon TL’den 1,2 milyar TL’ye fırladı, personel maaşları gecikti, belediye iflasın eşiğine geldi. Altyapı yatırımları aksadı, Nergiz Mahallesi her yağmurda sular altında kaldı. Zübeyde Hanım Parkı’nın yenilemesi iki yıl gecikti, “Akıllı Şehir” projesi milyonlarca liraya rağmen yarım kaldı.
Yine de bu tablo, parti içinde bir ceza değil, adeta bir terfi ile ödüllendirildi. Karşıyaka’yı yöneten başkan, İzmir’in en büyük koltuğuna oturtuldu.
 
Sosyal Demokrat Belediyecilik Bu mu?
 
Sosyal demokrat anlayış, kamusal hizmeti “lüks” değil, temel hak olarak görür. Ulaşım, su, enerji gibi hizmetler kâr değil, erişilebilirlik üzerine kurulur.
Gerçek sosyal demokrat belediyecilik;
•Harcamada şeffaflığı,
•Yatırımlarda önceliği emekçiye, öğrenciye, emekliye,
•Kadrolaşmada liyakati,
•Şehir planlamasında katılımcılığı esas alır.
 
Ancak bugün İzmir’de olan bunun tersi:  becereksiz  kadrolar, günü kurtaran zam kararları ve uzun vadeli planlama eksikliği. Belediyeler “hizmet üretim merkezi” olmaktan çıkıp “ekonomik kriz yönetim bürosu”na dönüştü.
 
Alternatif Mümkün
 
İzmir, Türkiye’nin en yenilikçi, eğitimli ve üretken şehirlerinden biri. Bu potansiyel, yalnızca iyi yönetimle gerçek olur.
Gerçek sosyal demokrat yönetim, vatandaşına sürekli zam haberi değil, çözüm üretir.
Toplu taşımayı pahalılaştırmak yerine ulaşımı sübvanse eden modelleri, enerji verimliliğini artıran projeleri, adil ücretli belediye iştiraklerini hayata geçirir.
Yani mesele “para yok” değil, “öncelik nerede” meselesidir.
 
Bugün İZBAN’da ödenen 30 lira, sadece bir tren bileti değil; aynı zamanda kent yönetimine duyulan güvenin bedeli.
Eğer sosyal demokrat belediyecilik hâlâ bu kentin iddiasıysa, o zaman artık vatandaştan değil, yönetenlerden fedakârlık beklenmelidir.

 

ABUZER TOPAL  I  06.11.2025