FOÇA ŞEYTAN HAMAMI
FOÇAGÜNDEM - İzmir'in Foça ilçesi sınırları içerisinde, adının çağrıştırdığının aksine bir yıkanma yeri olmayan, antik dönemin ölü gömme ritüellerini yansıtan gizemli bir yapı bulunur: Şeytan Hamamı. Foça’nın güneybatısında, denize yakın bir yamaçta kayaların oyulmasıyla oluşturulmuş bu anıt mezar, bölgenin M.Ö. 4. yüzyıl civarındaki kültürel ve mimari zenginliğini gözler önüne serer.
Yanıltıcı Bir İsim: Aslında Bir Kaya Mezarı
"Şeytan Hamamı" ismi, muhtemelen halk arasında zamanla oluşan bir isimlendirmedir ve yapının gerçek işlevi ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. "Hamam" kelimesi, yapının içindeki nemli ve kapalı ortamı veya bölümlerini anımsatmasından, "Şeytan" ise yapının karanlık, ıssız konumu ve ürkütücü görünümünden türemiş olabilir.
Ancak arkeolojik veriler, bu yapının Helenistik döneme tarihlenen, yüksek statülü bir kişiye veya aileye ait olduğu düşünülen, özenle inşa edilmiş bir kaya mezarı olduğunu açıkça göstermektedir.
Mimari Yapı ve Özellikleri
Şeytan Hamamı, Batı Anadolu'daki kaya mezarlarının karakteristik özelliklerini taşır. Tamamen doğal kayalık kütlenin içerisine oyularak oluşturulmuştur ve üç ana bölümden meydana gelir:
1. Dromos (Giriş Koridoru)
Mezara ulaşımı sağlayan, kayaya oyulmuş uzun ve eğimli giriştir. Günümüzde zemini kısmen toprakla dolmuş olsa da, antik dönemde bu koridorun ölen kişiye ve ruhuna duyulan saygının bir göstergesi olarak oldukça gösterişli olduğu düşünülür. Dromos, ziyaretçiyi yavaşça yeraltı dünyasına, yani mezar odalarına hazırlar.
2. Ön Oda (Antikamber)
Dromos’tan geçildikten sonra ulaşılan ilk alandır. Bu oda, mezar odasına geçişi sağlayan bir geçit görevi görür. Ön odanın duvarlarında genellikle ölü hediyelerinin konulduğu nişler veya raflar bulunabilirdi.
3. Mezar Odaları
Şeytan Hamamı'nın en önemli kısmı olan mezar odalarıdır. Yapı, iki ana mezar odasına sahiptir. Bu odalar, ölünün gömüldüğü ve beraberindeki değerli eşyaların bırakıldığı alandır. Odaların içindeki kaya yatakları (klineler), ölünün yatırıldığı yerlerdir. İki odanın varlığı, mezarın birden fazla kişi için ya da aynı ailenin üyeleri için kullanıldığını gösterir. Odalar, genellikle dörtgen veya dikdörtgen planlı olup, tavanları düz veya tonoz biçiminde yontulmuştur.
Tarihi ve Kültürel Bağlam
Şeytan Hamamı, Foça'nın antik adı olan Phokaia'nın M.Ö. 4. yüzyıldaki zenginliğini ve refah seviyesini yansıtır. Phokaia, İyonya'nın en önemli denizci ve ticaret kentlerinden biriydi. Böyle özenle hazırlanmış bir anıt mezar, şehrin o dönemdeki soylu veya yönetici sınıfına ait olmalıdır.
Bu kaya mezarı, sadece bir yapı değil, aynı zamanda o dönemdeki ölüm sonrası yaşama dair inançları da temsil eder. Antik Yunan kültüründe mezarlar, ölen kişinin ruhunun yolculuğa çıktığı son durak olarak kabul edilir ve bu nedenle görkemli yapılarla onurlandırılırdı. Kaya mezarları, hem sağlamlıkları hem de doğanın bir parçası olmaları nedeniyle ölümsüzlüğü temsil etme amacı güderdi.
Konum ve Gezginler İçin Önemi
Şeytan Hamamı, Foça merkezinin nispeten dışındaki sessiz ve doğal bir konumda yer alır. Bu konumu, yapıyı ziyaret edenlere hem tarihi bir keşif yapma hem de Foça Körfezi'nin çevresindeki Ege doğasını deneyimleme imkanı sunar.
Yapı, bugün açık hava müzesi niteliğinde olup, ziyaretçiler tarafından görülebilir durumdadır. Ancak, yapının yüzlerce yıllık aşınma ve insan etkisine maruz kaldığı göz önünde bulundurularak, içerideki kaya yataklarına ve duvarlara zarar vermeden dikkatlice gezilmesi gerekmektedir.
Şeytan Hamamı, Foça'nın gizemli Siren Kayalıkları'ndan sonra, antik dünyanın sessizliğini ve ihtişamını derinden hissettiren, mutlaka görülmesi gereken tarihi bir duraktır.