27 Kasım 2025 Perşembe
DOLAR 42.44 ₺
EURO 49.32 ₺
STERLIN 56.32 ₺
G.ALTIN 5,672.33 ₺
BİLEZİK 5,273.33 ₺
BTC 90,718.18 $
ETH 3,037.75 $
BİST 0.00

    FOK BABA

    FOK BABA

    SİZ HİÇ BÖYLE BİR SAÇMALIK GÖRDÜNÜZ MÜ?

    Yayınlama: 21 Kasım 2025 Cuma 06:35 Güncelleme: 23 Kasım 2025 Pazar 12:38

    Haber Resmi

    FOÇAGÜNDEM - Türkiye'de tiyatro sanatı, derin kökleri olan geleneksel gösteri biçimlerinden, Tanzimat'la başlayan Batı etkisindeki modern sahne sanatlarına uzanan geniş bir yelpazeye sahiptir. İzmir ise coğrafi konumu ve çok kültürlü yapısıyla bu yolculukta her zaman önemli bir merkez olmuştur.Türk Tiyatrosu ve İzmir'de Tiyatro tarihinden ilerleyen satırlarımda bahsedeceğim ama önce yazımın başlığının hakkını vereyim.

    Haber Resmi

    Türkiye'nin dört bir yanına gidin Foça'da gördüğünüz bu saçmalığı  göremezsiniz !

    Tiyatro düzeninde izleyiciler arasında protokolden kim olursa olsun ön bölüme sehpa konulamaz.Mustafa Kemal Atatürk dahil olmak üzere tarihte hiçbir siyasetçi bir tiyatro oyunu izlerken önlerine sehpa konmamıştır.Rahmetli Müşfik Kenter, rahmetli Gazanfer Özcan, rahmetli Genco Erkal, rahmetli Ferhan Şensoy, Allah uzun ömürler versin Haldun Dormen, Ali Poyrazoğlu gibi duayen tiyatrocuların kendi tiyatrolarında, ya da yeni akım stand-up gösteri yapan (Cem Yılmaz,Ata Demirer gibi) sanatçıların tiyatro salonlarında gerçekleştirdikleri gösterilerinde dahi önde sehpa göremezsiniz.Konak Atatürk Kültür Merkezi'nde, Adnan Saygun Kültür Merkezi'nde, Karşıyaka Ragıp Haykır Sahnesi'nde hatta ve hatta İzmir'in ilk köy tiyatrosu Bademler Köyü Tiyatro Salonu'nda dahi önde sehpa göremezsiniz.

    Serzenişim sadece Foça Belediyesi'ne değil. Onların (Foça Belediyesi Meclis Üyesi İlkay Söylemezoğlu, konu ile ilgili olması gereken Kültür Müdürü Oğuzhan Çakırefe ) zaten konudan bihaber oldukları belli. Ancak tiyatroya izlemeye gelen Foçalı vatandaşa, Foçalı tiyatrosevere ve hatta buna müsade eden tiyatrocuya, yönetmenine vs 'ye ne demeli? Aranızdan bir kişi çıkıp da kaldırın şu sehpaları bu ne saçmalık diyemedi mi? 

    Şimdi bu yazımın altına cevap şu yönde gelirse şaşırmayın.Efendim bir gün önce bilmemne organizasyonu vardı vs onlar sehpa istedi oradan kalmış falan feşmekan.Bunlar bahane olamaz. O sehpalara çantasını koyan teyzelerin, gerine gerine oturan o meclis üyesinin hem tiyatro sanatına hem de o sahneye çıkan tiyatroculara bir özür borcu var. Ama Foça'da nerede o nezaket? Ya gözümüzden kaçmış, dikkat etmemişiz, biz de utandık diyecek bir babayiğit var mı Foça'da?  

    Haydi gelin biraz tiyatro konuşalım ve coğrafyamızda, İzmir'de Tiyatro'nun önemini hatırlayalım

     

    * * * * *

     

    Türk tiyatrosu tarihi, temel olarak iki ana döneme ayrılır: Geleneksel Türk Tiyatrosu ve Batılı Anlamda Türk Tiyatrosu.

    Geleneksel Türk Tiyatrosu

    Geleneksel tiyatro, yazılı metne dayanmayan, genellikle doğaçlamaya dayalı, şarkı, dans ve söz oyunlarının ön planda olduğu gösteri türlerini kapsar. Bu türler genellikle güldürüyü amaçlar, ancak aynı zamanda sosyal düzeni koruma ve kültürel aktarım işlevlerini de üstlenir.

    • Karagöz ve Hacivat (Gölge Oyunu): Mizahi diyaloglarla halkın yaşam tarzını ve farklı kültürleri yansıtan en bilinen gölge oyunudur.

    • Orta Oyunu: Pişekâr ve Kavuklu karakterlerinin başrolde olduğu, çevresi izleyicilerle çevrili bir meydanda oynanan, doğaçlama bir sahne oyunudur.

    • Meddah: Tek bir sanatçının (meddah), taklitler ve jestlerle hikâyeler anlattığı bir anlatım sanatıdır.

    • Köy Seyirlik Oyunları: Kökeni eski dinsel törenlere dayanan ve genellikle yılın belli zamanlarında, kırsal kesimde oynanan törensel oyunlardır.

    Batılı Anlamda Türk Tiyatrosu

    Batı tiyatrosu, Osmanlı İmparatorluğu'na Tanzimat Fermanı (1839) sonrasında girmeye başlamıştır. Bu dönemde:

    • Yazılı Metne Geçiş: Tiyatro, geleneksel doğaçlama yapısından ayrılarak yazılı metinlere dayalı bir sanat dalı haline gelmiştir.

    • Kurumsallaşma: Çerçeve sahneli tiyatro binaları kurulmuş ve yabancı toplulukların gösterileri ilgi görmüştür.

    • Öncü Eserler: Şinasi'nin Şair Evlenmesi (1859), Batı tekniğinde yazılmış ilk tiyatro eseri, Namık Kemal'in Vatan Yahut Silistre (1873) ise sahnelenen ilk tiyatro oyunudur.

    • Darülbedayi: 1914'te İstanbul'da kurulan Darülbedayi (şimdiki İstanbul Şehir Tiyatroları), modern Türk tiyatrosunun kurumsal temelini atmıştır.

    Cumhuriyetin ilanıyla (1923) tiyatro, halkı eğitmek ve yeni rejimin ilkelerini benimsetmek için önemli bir araç olarak görülmüştür.

    • Devlet Tiyatroları: 1949'da çıkarılan yasayla Devlet Tiyatrosu'nun kurulması, tiyatronun Anadolu'ya yayılmasında kritik bir rol oynamıştır.

    • Özel Tiyatroların Yükselişi: 1960-1980 yılları arasında özel tiyatroların sayısı artmış, Haldun Taner, Turgut Özakman gibi önemli yazarların eserleri toplumsal ve siyasi temaları işlemiştir.

    • Alternatif Akımlar: 1990'lardan itibaren ise deneysel ve alternatif tiyatro toplulukları önem kazanmıştır.

    Anadolu'nun Batı'ya açılan kapısı olan İzmir, tiyatro faaliyetlerinin erken dönemde başladığı önemli bir liman ve kültür merkezidir. Levantenler ve azınlıkların yoğunluğu nedeniyle Batı tiyatrosu ile tanışması oldukça erken gerçekleşmiştir.

    İzmir'de tiyatronun tarihi, Antik Smyrna Tiyatrosu'na kadar uzanır. 20 bin kişilik kapasitesiyle bu tiyatro, şehrin kadim sanat geleneğinin bir kanıtıdır. Osmanlı döneminde ise İzmir'deki tiyatro faaliyetleri, özellikle gayrimüslim cemaatler ve Avrupalı tüccarlar aracılığıyla canlanmıştır. İzmir, İstanbul'la hemen hemen aynı zamanda Batı tiyatrosuyla tanışmış, yabancı toplulukların gösterilerine ev sahipliği yapmıştır.

    İzmir'de modern Türk tiyatrosunun kurumsallaşması Cumhuriyetle hız kazanmıştır:

    • İzmir Şehir Tiyatrosu: 1944 yılında Avni Dilligil'in önerisiyle kurulmasıyla önemli bir adım atılmıştır.

    • İzmir Devlet Tiyatrosu (İDT): Şehrin tiyatro tarihindeki en önemli mihenk taşlarından biri İzmir Devlet Tiyatrosu'nun kurulmasıdır.

      • İDT, Nisan 1957'de Konak'taki Halk Eğitim Merkezi binasında resmen faaliyete geçmiştir.

      • Kuruluş öncesinde, Ankara Tatbikat Sahnesi'nin 1944'ten itibaren İzmir'e düzenli turneler düzenlemesi, İDT'nin temellerini hazırlamıştır.

      • Tiyatro perdelerini "Yağmurcu" adlı oyunla açmıştır.

      • Günümüzde Konak'ta yer alan ana salonu, daha önce İzmir Türk Ocağı merkezi olarak hizmet vermiştir.

    • Günümüz İzmir Tiyatrosu: İDT'nin yanı sıra, İzmir'de Avni Dilligil Sahnesi gibi özel tiyatrolar, yerel topluluklar ve İzmir Şehir Tiyatroları'nın yeniden faaliyete geçmesiyle şehir, sanatsal açıdan zenginliğini korumaktadır.

    İzmir, hem geleneksel oyunların yaşatıldığı hem de yenilikçi ve deneysel sahneleme tekniklerinin denendiği, dinamik bir tiyatro hayatına ev sahipliği yapmaya devam etmektedir.

    Haydi sağlıcakla kalın

    FOK BABA I 21.11.2025         focafokbaba@gmail.com

     

    * Yukarıda yayınlanan makalede/haberde benimsenen görüşler yazarının sorumluluğundadır ve benimsenen görüşler FOÇA GÜNDEM'in yaklaşımını göstermez.Kaynak gösterilse dahi izin alınmadan başka bir yayın organında yayınlanamaz, alıntı yapılamaz.